Hikayelerim
Aslıhan Elif
Bursa'ya ailesinin yanına gelişinin gecesi sevdiği yemekleri yemiş babasına derslerini, kızlarla evlerinin rutubetli olduğunu, yazılarını yayınlayan dergileri anlattıktan sonra uyumak için odasına çekilmişti
Ablası evlendiğinden beri Aslı'nın odasıydı burası
O yokken annesi gündüz uykularını burada, Aslı'nın yatağında uyurdu.
Yolun yorgunluğuyla yatağın içine giren Aslı duvardaki çocukluk fotoğrafına bakıp iç geçirdi
Küçüklüğünü özledi
Şimdiki hayatından memnuniyetsizliğinden değil ama o günleri özlüyordu işte
Küçükken ağlayıp eve geldiğinde yatağa girip hıçkıra hıçkıra geçmesini beklerdi
Annesi gelip konuyu değiştirecek saçma sapan şeylerden bahseder, son hıçkırığı da geçene kadar Aslı'nın dikkatini dağıtırdı
Yine o günlerdeki gibi annesi geldi
Uyuma taklidi yapmayacak kadar büyümüş olan Aslı hafifçe gülümseyip gıcırdayan yatağın kenarında bir yer açtı annesine
Sadece gece lambasının silik ışığıyla aydınlanan odada karşılıklı birbirlerine bakarak uzandılar bir süre
'Seni çok özlüyorum' dedi Aslı annesine
Anneler anlardı
Anneler her şeyi anlardı
Kızının saçlarını okşayıp uyuyakalışını izledi
Küçükken de böyleydi Aslı
Birini çok sevdiğinde annesine daha düşkün olur hep onunla uyumak isterdi
---
Sadece Aslı değil, insanlar hep böyledir
Birini çok sevdiğinde annelerine daha düşkün olurlar
Yoğun bir şefkat ihtiyacı duyarlar
Bazen anlatmaya utanır,
Öyle zamanlarda annelerinin dizine yatıp saçlarıyla oynamasını isterler
Karşılığı alınmayan her sevginin yan etkileri insana yansır
Fazla alıngan, sebepsiz durgun olurlar
Öyle ki etrafına gülücükler saçan neşeli insanları, yaslanacak bir omuz bulduğunda gözlerini kapatıp iç çektiren insanlara çevirir
Derdin ne diye sorsalar anlatacağı herhangi bir sebep bulamazken kendini keyiflendirecek hiçbir şey yoktur etrafında
Gündelik rutin işleri birer eziyete dönüşür
İşe gitmekten, sigara almaktan, nefes almaktan nefret eder insan
Hiçbir savaş vermemesine rağmen büyük bir yorgunluk ve hiçbir sorumluluğu olmamasına rağmen sırtında ağır bir yük hisseder
Birini çok sevdiğinde annesine ihtiyaç duyar insan
Annesine düşkün olur, hep onunla uyumak ister
---
Aslı cuma günü gittiği Bursa'dan pazar akşamı geri dönmüş kızlaraysa yoldan ufak tefek hediyeler getirmişti
Zamanla kızlar Aslı'nın bu sakin haline alışmış, onu artık eski Aslı'dan bağımsız biri olarak kabul etmişlerdi
Hatta bulaşık sıraları, ütü sıralarını artık Aslı'ya yazmıyor onun yerine o gün erken gelen kimse o yapıyordu
Bazen Aslı'dan habersiz onu bu durumdan nasıl çekip çıkarabileceklerini konuşuyorlardı
Kara'yla konuşmayı dahi düşünmüş ancak sonrasında olacaklardan korkup vazgeçmişlerdir
Bu haftasonunu tüm soğuğa rağmen adaya gidip bisiklet sürerek geçirmişler,
Leyla'nın erkek arkadaşıyla kavgasıyla sonlanan günün akşamında Aslı, evden apar topar 'acele işim var' diyerek çıkmıştı
---
Asaf bir radyo programcısıydı
Şarkıları yayınlarken aralarda kendi şiirlerini okur, bu işi keyif alarak yapardı
Haftanın belirli günleri gece, belirli günleri ikindiden sonra yapıyordu programı
Geçenlerde tanıştığı edebiyat okuyan kıza radyonun yerini göstermiş, canın istediğinde gel demişti
Nezaketen yapılmış davete bu kadar erken icabet edeceğini düşünmemişti, yayın çıkışı aşağı inip sigara yaktığında karşısında Aslı'yı görene kadar
Gülümseyerek sigara dumanında yüzü kaybolmuş adama 'Bir çayımı içer miydin?' dedi Aslı
Ve girişi renkli küçük ampullerle ışıklandırılmış, ahşap tabureleri olan bir çay bahçesine doğru yürüdüler